TURİZM

  • TURİZM

M.Ö. 3000-2000 yıllarını kapsayan Eski Tunç döneminden başlayarak günümüze kadar hüküm süren uygarlıklar içerisinde Frigler, ayrı ve özgün bir yere sahiptir. Hititlerin M.Ö. 1700’den başlayarak 500 yıl süren egemenliklerinin ardından M.Ö. 1200 yıllarında parçalandıkları sırada, Anadolu’ya batıdan gelen ve sonradan adlarına Frig denilen bir kavim göçü başlamıştır. Bu göçler sırasında Anadolu, 400 yıl süren karanlık bir dönemin ardından M.Ö. 8. yüzyılın II. yarısında (M.Ö. 750) Friglerin siyasi üstünlük elde etmeleri ile aydınlanmış ve Frigler efsanevi kralları Midas döneminde güçlü bir devlet konumuna gelmişlerdir.

 Hititler gibi Anadolulaşan ve Afyonkarahisar-Eskişehir-Kütahya illerinin birleştiği bölgede özgün bir kültür oluşturan Frigler bu bölgede kült mezar ve mezar anıtları biçiminde, büyük boy kaya blokları üzerine işlenmiş Ana Tanrıça Kübele kültüne ait tapınak cepheleri ile yine Ana Tanrıça Kübele kültüne ait aslan kabartmalarıyla dünyanın en ilginç ve en değerli eserlerinin yaratılmasını sağlamışlardır. Özellikle Afyonkarahisar’ın kuzeyinde bulunan Göynüş Vadisi ve Döğer Bölgesi’nde bulunan Aslantaş, Yılantaş, Maltaş, Kapıkaya I ve Kapıkaya II gibi dünyada eşi bulunmayan Frig Kaya Anıtları bunların başlıcalarıdır. Frigler M.Ö. 6. yüzyıl sonlarından itibaren siyasi üstünlüğü yitirmiş olmalarına rağmen  Afyonkarahisar ve çevresinde Frig kültürü, dini ve mitolojisi yüzlerce yıl daha devam etmiş, bölgede bin yıl Frig dili konuşulmuştur. 

Köklü bir geçmişe sahip olan Turizm kuşağı içerisinde kalan ilçemizde çok sayıda tarihi yapı yer almaktadır. İlçemize yılda ortalama 100.000 turist gelmektedir. İlçe tarihi mirasları dışında doğal güzellikleri ile de ön plana çıkmaktadır. İlçede yer alan gezilecek yerler şunlardır:

AYAZİN KÖYÜ VE METROPOLİS

Ayazini; İhsaniye ilçesine bağlı Frig Döneminden beri yerleşim yeri olarak kullanılan bir köydür. Frig Döneminden Bizans’a kadar yerleşim yeri olarak kullanılan Ayazin Köyünün her köşesinde tarihe dair bir şeyler bulmak mümkün. Ayazin Köyünde yer alan kayalıklar Frig Dönemine ait bir yerleşim yeridir. Kayalıklara oyularak yapılan bu yerleşim yerinde sarnıçlar, toplantı salonları, mezar odaları, erzak depoları ve yer altı sığınakları bulunmaktadır. Bu kayalar içinde yer alan yerleşim yeri Roma ve Bizans Döneminde de kullanılmış ve her iki devlete ait yapılar da bulunmaktadır. Burada Roma ve Bizans Döneminden kalma kilise ve şapeller de bulunmaktadır. Kayalar içinde yer alan evlerin bazıları iki katlı olup ve katlar arasında merdiven bulunmaktadır. Dış düşmanlardan korunmak ve iklim şartlarından dolayı kaya içine yapılan yerleşim yeri günümüzde oldukça dikkat çekmektedir.

ASLANTAŞ

Göynüş vadisinde bulunmaktadır. Afyonkarahisar-Eskişehir karayolunun 36. Km’sinden sola sapılarak kısa sürede ulaşılabilir. Frig dönemine ait Aslantaş kaya mezar odasının ön yüzündeki kapı boşluğunun her iki yanında kükremiş iki heybetli aslan ve ayakları altında birer yavru aslan ile kapı üzerinde aslanları içine alan hayat ağacı kabartması yapılmıştır. Mezar odası; üçgen tavanlı, sol tarafta ölüyü yatırmak için kline (sedir) bulunan küçük bir odadır. Aslantaş’ın önemli bir kralın mezarı olduğu ve M.Ö.7. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

YILANTAŞ

Aslantaş’ın batısında Aslantaş ile aynı kayalık üzerinde bulunmaktadır. Anıt parçalandığı için üçgen tavan kirişleri görülmektedir. Anıt’ın dış tarafında bir aslan kabartması ile bir ayak kabartması günümüze kadar gelebilmiştir. Kapıda, Medusa başlı yılan kabartması ve iki yanında mızraklarıyla yılana sarılan iki savaşçı bulunmakta ise de bugün ters dönen kayanın altında kaldığından görülememektedir. M.Ö. VII. Yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

MALTAŞ

Birbirine yakın Aslantaş ve Yılantaş anıtlarından yaklaşık olarak 500 m. uzaklıkta olup bugün zemine gömülü durumdadır. Üçgen çatılı geometrik motifli ve yazıtlı tapınak cephesi yapılmıştır. M.Ö. 7.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Günümüzdeki anıtın büyük bir kısmı toprak altında kalmıştır. Anıtın çizimini araştırmacı Ramsey Source 1882 yılında yaparak kayıt altına almıştır.

ASLANKAYA

İhsaniye ilçesi, Döğer Kasabası, Üçlerkayası Köyü arasında bulunan Emre Gölü kıyısındadır. Aslankaya, yüksek bir kayanın güney yüzü, dikey kesilmiş üçgen çatılı bir tapınak cephesidir. Üçgen çatının kiriş boşluklarında karşılıklı iki sfenks (insan başlı aslan), ana cephede niş içinde iki aslan arasında Kübele bulunmaktadır. Ana cephe geometrik desenli kabartmalarla süslüdür. Anıt’ın iki yan yüzleri de kesilmiş, kuzey yanına kükremiş ve iki ayağı üzerine şaha kalkmış bir aslan yapılmıştır. M.Ö. 7. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

KAPLICALARIMIZ

İhsaniye ilçesine bağlı Gazlıgöl ve Yaylabağı Beldesinde yer almaktadır. Kaplıca suları 45-68 derece sıcaklığa sahiptir. Kaplıca suları içme olarak kullanıldığında; böbrek, mide, karaciğer, bağırsak ve safra yolu hastalıklarına iyi gelmektedir. Banyo olarak kullanıldığında; romatizma, nevralji, kadın ve cilt hastalıklarına iyi gelmektedir. Otel, apart, termal otel, pansiyon, devre mülk ve pansiyon türünde hizmet vermekte olan kaplıcalarımız toplam 11.900 yatak kapasitelidir. Termal kaplıcalarımıza yılda ortalama 100.000 yerli ve yabancı turist gelmektedir. Şifalı bir tatil için Gazlıgöl Kaplıcalarını tercih edebilirsiniz.

ANTİK YOL

Frig Vadisi olarak adlandırılan alanda, volkanik tüf yapısının kolay işlenebilir olması nedeniyle oyularak yapılmış kaya mezarları, kiliseler, kaya yerleşimleri, anıtlar vb. ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bunların yanı sıra Volkanik tüfün zemin olarak yüzeyde yer aldığı bölümlerden geçen arabaların tekerleklerinin zemini aşındırması ile oluşan yol izleri günümüze kadar ulaşmıştır. Yol izlerinin derinleştiği ve kullanımının güçleştiği durumlarda, Frig Yolu’nda olduğu gibi güzergâhın eski yolun hemen yanına kaydırılmasıyla kimi zaman aynı alanda birden fazla yol izi ortaya çıkmıştır. Antik yolun binlerce yıldır ulaşım bakımından yoğun olarak kullanıldığı düşünülmektedir.

AVDALAZ KALESİ

Ayazini kasabasının doğusunda bulunan, kaya kütlesinin alt kısımlarında mezar odaları, üst kısımlarında ise birbirine bağlı çok katlı yerleşim yerleri bulunmaktadır. Bir yerleşimden çok, savunma amaçlı bir kaledir. Avdalaz kalesinin içinde ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir sarnıçta bulunmaktadır. Avdalaz Kalesi'nin düşmanlara karşı savunma amaçla kullanıldığı çevreye hâkim bir kaya kütleye yapılışından anlaşılmaktadır. Kale çevresinde ve kaya kütlenin alt kısımlarında Roma ve Bizanslılara ait mezarlar bulunmaktadır.

BÜYÜK KAPIKAYA

İkinci Kapıkaya aynı bölgede Emre Gölü kıyısından Üçlerkayası köyüne doğru uzanan kayaların arasındadır. Üst başı erimiş bir kaya parçasının batı yüzü kesilerek yapılmış ahşap bir tapınak benzetmesidir. Kayanın yapısı gevşek olduğu için üstteki üçgen çatı bölümü erimiştir. Ön yüzde süslü iki bölüm arasında bir niş açılmış, içine tanrıça Kübele’nin ayakta kabartması yapılmıştır. Anıtın önünde dinî törenler için bir sahanlık vardır. M.Ö.7. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

DÖĞER KERVANSARAY

İhsaniye ilçesine bağlı Döğer kasabasındadır. II. Murat tarafından yaptırılmış Osmanlı eseridir. İki katlı han bölümü ile develiği bulunan iki bölümden ve eyvan biçimi taç kapıdan oluşan mimarisi ile örnek bir yapıdır. İki katlı hanın, üst odaları yolcuların yatma; alt kat ise dinlenme yeridir. Odalardan ikisi kubbeli, diğeri kemerli tonoz örtülüdür. Ortadaki eyvanı, mescittir. Binanın dışı ve çatısı ile iki kubbe külahı, yerli tüf, kesme taş ile kaplıdır. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1991-93 yıllarında restore çalışmaları yapılmıştır.

KÜÇÜK KAPIKAYA

İhsaniye ilçesine bağlı Döğer kasabasından Üçlerkayası köyüne giden yol üzerindedir. M.Ö. 7. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Tek parça bir kayanın doğu yüzü ve yanları kesilerek sade ve üçgen çatılı bir tapınak cephesi yapılmıştır. Cephenin alt ortasındaki niş içinde, ayakta durur vaziyette tanrıça Kübele, kabartma olarak işlenmiştir. Kabartmanın altına dört basamak merdiven yapılmıştır.

ÜÇLERKAYASI KRAL MEZARLARI

Üçlerkayası Köyü’ne hâkim bir tepeye kurulmuş kaya yerleşimlerinin alt kısmında birbirinden bağımsız 3 kayaya oyularak yapılmıştır. İçerisinde mezar odaları bulunan eserlerin ön kısımlarında ise yine kayaya oyulmuş basamaklar vardır. M.Ö. VII. Yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

ALASMA PERİ BACALARI

Alasma peri bacaları geniş bir alana yayılmış olup volkanik tüflerin yumuşak yapısının yoğun erozyonunun etkisiyle aşınması sonucunda oluşmuş, çoğunluğu konik, bir kısmı da şapkalı olmak üzere tek ve gruplar halindedirler. Bazı bölümlerde oluşum süreci halen devam etmekte olup monoblok bir görünüm arz etmektedir.

ASAR KALESİ

İhsaniye ilçesinin Döğer Kasabasına 2-3 kilometre mesafede bulunan Asar Kale kaya yerleşiminde, Roma ve Bizans dönemlerine ait kaya yerleşimleri, mezarlar bulunmaktadır. Asar Kale civarında Friglere ait Kübele adına yapılmış, açık hava tapınağına benzer tapınım yerleri vardır.

BAYRAMALİLER KALESİ

Bayramaliler Köyü – Döğer Kasabası yolu üzerinde kaya yerleşimleri içerisinden geçildikten sonra hakm bir tepe üzerine kurulmuştur. Bizans döneminde yapıldığı sanılan kale, günümüzde büyük bir hasar görmüştür. Kalenin yamacında bulunan seyir tepesi bölgenin en hâkim tepelerinden biridir. Emre Gölü ve Peri Bacalarını bu tepeden aynı anda görmek mümkündür. 2018 yılında Frig Vadisi Tabiat parkı olarak hizmete girmiştir.

FRİG VADİLERİ ÇALTEPE SOSYAL TESİSLERİ

İhsaniye Belediyesi tarafından işletilen İhsaniye’nin mesire alanı Çaltepe’ de inşaa edilen Frig Vadileri Çaltepe Sosyal Tesisleri, yolların 3000 Yıllık Frig Vadilerinde huzur ve konfor dolu bir mola vererek Çaltepe Sosyal Tesislerinin harika manzarasıyla hizmetin farklılığını yaşayacaksınız. Size özel lezzetler Şefin marifetli elleriyle size sunulacaktır.

MEMEÇ KAYALIKLARI

Emre Gölü ve Aslankaya civarındadır. Memeç Kayalıkları’ nda, Bizans dönemine ait kaya yerleşimleri ve şapeller bulunmaktadır. Yakın çevresinde bulunan Frig Kaya anıtları bu bölgeye ayrı bir özellik kazandırır. Cem YILMAZ’ ın 2008 yapımı A.R.O.G. filminin büyük bir kısmı Memeç kayalıklarında çekilmiştir.

OYMA KLİSE

Anadolu’da ki diğer klişelerden farklı olarak dış mimarisinin tasarımı ile ön plana çıkmaktadır. Ayazini Köyü girişinde yol kenarında tüf sarp kayalık içinde, kayaya oyulmuş bir klişedir. Klise yapısının özelliği dış cephe olarak kaya yüzeyine oyulmuş apsisli ve kubbeli olmasıdır. Çevresine bitişik kaya odlarıyla birlikte 1000’li yıllarda yapılmış manastır yapısıdır.

YUNUS EMRE TEKKESİ

Döğer Kasabasında, Emre Gölü Mevkiinde bulunan Yunus emre Tekkesi (Emre sultan Tekkesi), mülga Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 12.02.1998 tarih ve 65 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı (dinsel anıt) olarak tescil edilmiştir. Bu alanda zaviye ve türbe bulunmaktadır. Yanında bulunan zaviyesi, Başbakanlık Osmanlı arşivindeki belgelere göre Fatih Sultan Mehmet zamanında (1451-1481) berat almıştır.

YAPIMI SIRASINDA LUVİ TABLETİ KULLANILAN BEYKÖY KÖYÜ CAMİİ

The Independetta çıkan bir haber tüm dünyada heyecan yarattı. 3200 yıllık Luvi dilindeki bir antik tabet ilk kez deşifre edildi. Tablet hakkında bilgi edinilmediği için tarihte karanlık çağ olarak ifade edilen bir dönemi aydınlatıyor. Bu şekilde Akdeniz arkeolojisinin en büyük gizemlerinden birine ışık tutuyor. Luvi tableti 1878 yılında Beyköy Camii inşaatı sırasında kullanıldığı için tabletin orijinali görülememektedir.

İDRİS DEDE TÜRBESİ

Akören Mahallemizde bulunan İdris Dede türbesi bir binanın içinde aile efradının mezarlarını da barındıran bir yapıdır. Çevre halkı tarafından değişik dilekler için ziyaret edilmektedir. 

BAKŞİ DEDE TÜRBESİ

Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olan türbe 13. yy. yapısıdır. Onarımı yapılan eser halkı tarafından değişik dilekler için ziyaret edilmektedir. 

KARACAAHMET TÜRBESİ     

 İlçemiz Karacaahmet köyünde camiye bitişik türbe, içinde Karacaahmet müridlerine ait sandukalar bulunmaktadır. Karacaahmet hakkında fazla bilgimiz yoksa da, Horasan erlerinden bir halk tabibi olduğu ve kurduğu tekkede, akıl hastalarının iyileştiği söylenmektedir.

SEYİT CEMAL SULTAN TÜRBESİ

Seyit Cemal Sultan Kimdir: Hacı Bektaşi Veli’nin halifelerindendir. 1280 senesinde doğmuş, 1365 senesinde vefat etmiştir. Türbede bulunan yazıtta Peygamberimizin 16. torunu ve Musa-i Sani’nin çocuğu olduğu belirtilmektedir. Seyyid Cemal Sultan’ın Afyon, Kütahya ve Eskişehir’de Kemal Sultan olarak  anılmakta ve bilinmektedir. Derviş Cemal Ocağı’nın kurucusudur.

Türbe kesme taştan yapılma olup 700 yıllık bir geçmişe sahiptir. Türbe iki bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde Mehmet ve Ahmet adındaki iki kişinin mezarı bulunmaktadır. İkinci bölümde ise Seyit Cemal Sultan’ın mezarı bulunmaktadır. Türbenin bahçesinde sekiz tane üstü açık mezar bulunmaktadır ve bunlardan biri Gözcü Bal’a aittir.

Her yıl 15 Mayısta düzenlenen Seyit Cemal Sultan Anma Etkinlikleri türbede yapılmaktadır. Yöre halkı ve çevre illerden gelenler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir. Seyit Cemal Sultan’ın vefat ettiği yer Döğer Kasabası Çakırlar Mevkii olduğu için türbe Çakırlar Tekkesi olarak da anılmaktadır. Alevi-Bektaşi yurttaşlarımız tarafından ziyaret edilen türbede kurban kesilir, adak adanır ve Cem törenleri yapılır. Günümüzde Seyit Cemal Türbesi çevre Alevi-Bektaşi topluluklarının sıklıkla ziyaret ettiği, adak adadığı, kurban kestiği kutsal bir mekân olma özelliğine sahiptir.